Glutatyon Nedir? Tedavi Yöntemleri ve Faydaları Nelerdir?
Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için sağlıklı yaşam, düzenli beslenme, egzersiz ve yaşam tarzıyla birlikte vücutta doğal olarak bulunan antioksidan maddeler de kritik bir yer tutar. Bunlardan biri de glutatyondur. Vücuttaki önemli antioksidanlardan biri olarak kabul edilen glutatyonun insan vücuduna katkısı yadsınamayacak kadar önemlidir. Glutatyon düşüklüğüyle birlikte çeşitli belirti ve hastalıklar ortaya çıkabileceği gibi glutatyonun olması gereken düzeye gelmesi halinde bazı semptomlarla birlikte hastalıklara karşı fayda sağladığı da görülmüştür.
Glutatyon, karaciğer tarafından üretilen, üç amino asitten oluşan ve vücutta doğal olarak bulunan antioksidan bir maddedir. Glutatyon vücutta antioksidan görevi görerek vücudun serbest radikallerle mücadelesine yardım eder.
Yetersiz beslenme, çevresel faktörler ve stres gibi unsurların glutatyon değerini düşürdüğü bilinmekle birlikte doğal olarak istenen glutatyon seviyesine ulaşılamadığı durumlarda kapsül, sıvı ve glutatyon serum takviyesi şeklinde de kullanılabilir. Dokuları yenileme, bağışıklık sistemini güçlendirme, kalp hastalıklarını iyileştirme gibi alanlarda etkili olan glutatyonun tam olarak tedavisi için daha geniş araştırmalara ihtiyaç olduğu da bir gerçektir.
Vücuttaki glutatyon eksikliğinin ortaya çıkması bazı belirtilerle söz konusu olabilir. Bu belirtileri maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz:
Bu belirtileri yaşamanız kesin olarak glutatyon eksikliğiniz olduğu anlamına gelmez. Teşhis için doktor kontrollerinde kan testlerinizin yapılıp değerlerinizin kontrol edilmesi gerekir.
Düzensiz beslenme, çevresel faktör ve stres gibi unsurlar, glutatyon seviyelerini etkiler ve düşürür. Yaşın ilerlemesiyle birlikte de glutatyon değerlerinde düşüş gözlemlenir. İnsan vücudu tarafından doğal olarak üretilmesinin yanında kapsül ve sıvı olarak da alınabilen glutatyonun güçlü bir antioksidan olması dolayısıyla bağışıklığı güçlendirme, kalp hastalıkları, karaciğer tedavisi ve yaşlanmanın etkilerinin azaltılması gibi vücuda sağladığı yararlar ön plana çıkar.
Bunlarla birlikte glutatyon faydalarını aşağıdaki başlıklar halinde özetlemek mümkündür:
Yüksek seviyelere ulaşan oksidatif stres; diyabet, romatoid artrit ve kanser gibi birçok hastalığın habercisi olabilir. Güçlü bir antioksidan olan glutatyon, oksidatif stres düzeyini düşürme konusunda etkili olabilir.
Enflamasyonu azaltıcı etkisi bulunan glutatyon, ciltteki sedef hastalığının tedavisinde faydalı bir yardımcı olarak tercih edilebilir.
Glutatyon, alkol kullanan veya kullanmayan insanlarda meydana gelen kronik yağlı karaciğer hastalığında kandaki protein, bilirubin ve enzim seviyelerini iyileştici etkisi olduğu görülmüştür.
Yaş ilerledikçe vücutta üretilen glutatyon değeri düşer ve bu da glutatyon eksikliğiyle bazı hastalıkları beraberinde getirir. Yapılan araştırmalarda yaşlı bireylerin diyetine eklenen sistein ve glisin eklenmesiyle glutatyon seviyeleriyle birlikte insülin dirençlerinin arttığı gözlemlenmiştir.
Özellikle bacaklardaki plakların tıkanmasıyla oluşan periferik arter hastalığı yaşayan kişilere glutatyon verilerek hareketliliğin artırılması amaçlanabilir.
Daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmasının bir gerçek olmasına rağmen glutatyonun yeni kanser riskini azalttığı yönünde çalışmalar söz konusudur.
Glutatyon seviyelerinin ortalamasını koruyarak parkinson hastalığının semptomlarına yardımcı olmak söz konusu olabilir.
Glutatyon takviyesiyle kolit hasarlarının bir kısmının iyileştirebileceği görülmekle birlikte bu konuda daha kesin çalışmalara ihtiyaç vardır.
Otizmli çocuklar üzerinde yapılan araştırmalarda glutatyon değerlerinin otizmli olmayan çocuklara göre daha düşük olduğu belirlenmiştir. Glutatyon takviyesiyle birlikte otizm bozukluklarının semptomlarının azaltılması hedeflenir.
Uzun süre devam eden yüksek kan şekeri seviyeleriyle glutatyon eksikliği arasında bir bağlantı olduğu ortaya çıkarılmıştır. Yapılan çalışmalar, glutatyon takviyelerinin kontrolsüz diyabeti olan kişilerde oksidatif stres ve hasarı azaltarak yüksek kan şekeri seviyelerini düşürdüğünü göstermiştir.
Bunların yanı sıra glutatyonun fayda sağladığı ve iyileşmesi yönünde yardımcı olduğu bazı hastalıklar ise şöyledir:
Hem doğal hem de kapsül ve sıvı şeklinde tüketerek vücuttaki glutatyonun seviyesini yükseltmek ve eksikliğini tedavi etmek mümkündür. Glutatyon, içeriğinde yüksek miktarda kükürt molekülleri barındırır. Bu sebeple kükürt oranı fazla besinler tüketerek doğal olarak glutatyon üretimine destek olmuş olursunuz.
Glutatyon içeren besinlerin başında ıspanak, brokoli, karnabahar, brüksel lahanası, sarımsak, soğan ve baklagil çeşitleri yer alır.
Glutatyon serum alarak hücreleti yenileyip bağışıklık sistemini güçlendirebilirsiniz. Glutatyon serum takviyesiyle glutatyon değeri artacak ve olası hastalıkların önüne geçme konusunda yardımcı olacaktır.
Tüm bunların yanı sıra glutatyon tedavisi için soğan, sarımsak, brokoli, ıspanak ve lahana gibi besinler de kükürt oranı yüksek olduğu için tercih edilebilir.
Glutatyon, doğal olarak yükseltilmeye çalışıldığı takdirde herhangi bir tehlike veya yan etki meydana getirmez ancak takviye kullanmak da herkes için önerilmez. Glutatyon yükseltici takviyeler tüketildiğinde ortaya çıkabilecek olası yan etkileri şunlardır:
Tüm bunlarla birlikte yüksek oranda glutatyon miktarı aynı zamanda çinko seviyesinde azalma meyddana getirebilir. Glutatyon değerini sağlıklı bir şekilde yükseltmek için uzman doktor kontrolünde testlerin yapılması tavsiye edilir.
Yeterince çalışma olmadığı için glutatyonun gebelere ve emzirenlere, kanser tanısı alan / kanser riski yüksek olan ve kemoterapi gören hastalara verilmesi önerilmez
Glutatyon üretimi için en önemli unusurlardan biri selenyum ve kükürttür. Selenyum içeriği yüksek besinlerden balık, yumurta ve hindi tüketilebilir.
Glutatyon, bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve yenilemesiyle gençleştirmeye katkı sağlar.
Botoks, kas-sinir bileşkesi üzerine etki ederek kaslarda geçici ve kontrollü bir felç durumu yaratır. Mimik kaslarında uygulama alanının 1-2 cm çevresinde oluşan bu kontrollü felç nedeniyle mimik sırasında kaslar çalışmaz ve deride kırışıklık oluşmaz . Uzun zaman (6 aya dek) kırışmayan derideki kırışıklık izleri de yavaşça silinmeye başlar.
Hayır, bazı derin kırışıklıklarda iyileşme olmasına rağmen kırışma tamamen ortadan kalkmayabilir. Derin olmayan ve yeni beliren kırışıklıklar ise zamanla yok olur. Fakat botoks yeni veya eski, yüzeyel veya derin tüm kırışıkların derinleşmesini engeller.
Ehli olmayan ve yüz anatomisini bilmeyen kişiler, özellikle kuaför, hemşire vs tarafından botoks yapıldığında, ifadesiz yüzler, şeytan bakışlar, çarpık ağızlar ve göz kapaklarında düşme, asimetriler ortaya çıkabilir.. Botoksu nereye ve ne kadar dozda yapacağını bilen bir plastik cerrahın elinden bu tür sonuçlar çıkmaz.
Botoks uygulaması etkisi yaklaşık 4-6 ay kadar sürer. Erkeklerde kaslar daha kuvvetli olduğu için botoks etkisi de daha az sürer ve hareketlenme 3-4 ayda bile başlayabilir. Bunu yanı sıra kasları zayıf olan kişilerde ve tekrarlayan botoks uygulamalarında etki 8-9 aya kadar çıkabilir. Genel olarak botoks uygulamasının 4-6 ayda bir tekrarlanması önerilir.
Lüks sığınağımızda hiçbir endişe giderilmeden kalmaz. Size, gelişmekte olan bir başyapıt gibi, hayallerinizdeki parlak tuvali hak eden bir çaba gibi özenle davranıyoruz.